27 Kasım 2009 Cuma

Tarla Kuşuydu Juliet


Yazıya iddialı bir cümleyle giriş yapayım :) Henüz sezon başındayız ancak bana göre Şehir Tiyatrolarının en keyifli oyunu bu.

Biletimi günler öncesinden almama rağmen yorgunluğun ve keyifsizliğin etkisi ile gitmekten vazgeçmiştim. Planım eve gidip depresif bir hava içerisinde sızlanmaktı. Ancak öğleden sonra yine ani bir değişiklikle oyunu izlemeye karar verdim. Ne iyi yapmışım. Oyundan çıktığımda yorgunluğum ve keyifsizliğimden eser yoktu :)

Oyuna gelince, hepimizin bildiği klasik Romeo ve Juliet hikayesinde bilinen finalin gerçekleşmediğini ve kahramanlarımızın 29 yıl 8 aylık evli olduğunu düşünün :) Her evlilikte yaşanan problemler ve buna ek olarak problemli bir kız evlat. Ve tüm bunlara dayanamayıp bu hengameye katılan Shakespeare!

Sahne dekoru, müzikler ( canlı performans ), karakterler ( hepsi muhteşemdi ama favorim Rahip Lorenzo ), oyunculuklar kısacası her şey mükemmeldi. Katkısı olan herkesin emeğine sağlık.

Oyundan çıktığımda aklımda sahneler, fonda mırıldandığım bir melodi ;

Aşık ol, haydi durma
Aşık ol, sakın korkma
Aşık ol, vakit varken aşık ol !

Mutlaka izleyin, izlettirin, keyiflenin :)

16 Kasım 2009 Pazartesi

Bekleme Salonu

Bu sezon şehir tiyatrolarında izlediğim ilk oyun. Sezon başlangıcı açısından gerçekten keyifli bir seçim oldu.

Oyun, bir firmanın eleman alımına ilişkin yaptığı elemelerin sonuna kadar gelmeyi başarabilmiş 3 adayın mülakat amacıyla "bekleme salonu"na gelmesini ve burada kilitli kalmaları sonucunda odadan çıkmak için verdikleri mücadeleyi anlatan -bence- başarılı bir oyun. Zekice kurgulanmış bir konu, özellikle Hansel ve Gretel masalına yapılan göndermeler, algıda seçicilik, iş hayatı mücadeleleri gibi konular başarılı bir şekilde işlenmiş.

Aslında oyun ile ilgili söylenecek çok şey var ama ne yazılsa spoiler olacaktır. İzleyip görmek gerek :)