28 Kasım 2012 Çarşamba

Monet'nin Bahçesi

Bulutlu ve rüzgarlı bir sonbahar gününde düştük yollara. Amacımız hem Monet sergisini görmek hem de güzel bir İstanbul günü yaşamaktı. Her zamanki güzergahımı kullandım bu kez arkadaşımı da Beykoz'a kadar sürükleyerek :) Deniz havası alıp güne başlamak iyi geldi tabi ikimize de.

Sergi şansımıza çok kalabalık değildi o gün. Biletlerimizi alıp başladık gezmeye. Çoğunluğu olgunluk dönemine ait eserlerden oluşan bir sergiydi. Ancak özellikle bir resim vardı ki sergi benim açımdan o resmi görmemi sağladığı için bile muhteşemdi!


Pourville Kumsalı. Resme bakarken dalgaların sesini duyduğumu söylesem deli olduğumu düşünür müsünüz acaba? Hı hı ben de öyle düşündüm. Ama inanın duydum!

Sergiyi gezmemiz gayet uzun sürdü çünkü tüm anlatılanları tek tek dinledik. Ardından müze mağazasına uğradık, birer nergis temalı gözlük kabı, bir sürü kartpostal ve kitap ayracı aldık. Ancak müsadenizle 4 tl olan kartpostal fiyatına "yuh" demek istiyorum.

11 Kasım 2012 Pazar

Günün Notları

- The Civil Wars konseri iptal, çok istediğim şeylerin olmaması, hevesimin kursağımda kalması yeni değil!

- "Kasım'da ... başkadır" klişeleri ile dolu bir aya hoşgeldiniz.

- Sodaya alışamayan tek insanım sanırım, içemiyorum işte kardeşim!

- Kendime sonbahar hediyeleri aldım bugün, yaprak temalı...

- Tamam tamam itiraf ediyorum sonbahar falan bahane acı çekiyorum ve bunu
beynimin gerisine itmek için başka şeylerle ilgileniyor gibi görünüyorum.

- Yağmur, gök gürültüsü, şimşek ve rüzgar eşliğinde sıcak çikolata içerek
resmi sonbahar açılışımı yapmış bulunuyorum.

- Hindi Zahra yeni albüm çıkartmadı mı hala ?

- Bir de konsere gelse ya bu sezon...

- Çok güzel yılbaşı kartları aldım.

- Damla sakızlı Türk kahvesi ne kadar da hoşmuş...

- Blog 3 yaşını doldurmuş ne de güzel olmuş pek de güzel olmuş.

- Hayatımın en güzel selamını hiç tanımadığım birinden aldım bugün, "güzel insan" olarak görülmek hiç bu kadar mutluluk vermemişti daha önce...

- Sahilde Kafka'yı okuyorum... Sanki o hikayeler birbirine bağlanmayacak gibi hissediyorum ve yanılmayı diliyorum!

- Sanırım artık gözlük kullanmayı ertelememem gerek, bugün yanlış insana sarılma tehlikesi atlattım!

- Bir de şöyle birşey var;

Siz gittiniz, gittiniz, gittiniz,
Ben kaldım, kaldım, kaldım,
Sesiniz kaldı, onda kaldım,
Yöneldim yüzünüze baktım,
Yöneldim gözlerinize baktım,
Orada yansıyan bana baktım.
Yalnızlığımı nasıl anlayacaktım.

Ö.Asaf