5 Şubat 2017 Pazar

Ocak Notları

Aslında Ocak ayına dair yazacak çok fazla etkinlik yok ama buraların boş kalmasını da istemedim. (Sevgilisinin kendisinden önce blog yazısı yazmasını kıskandı!) Ocak ayında hava koşulları ve grip gibi aksilikler nedeniyle çoğunlukla evdeydik. Bol bol dizi izleyip, kitap okuyarak ve UNO oynayarak zaman geçirdik. Dışarı çıktığımızda da genelde kahve içme peşindeydik.

Ocak ayında okuduğum iki güzel kitabı paylaşmak isterim. İlki Kazancakis’ten Zorba diğeri ise Persepolis. Zorba uzun zamandır okumak istediğim kitaplardan biriydi. Hem sevgili hem de ben bol bol altını çizerek okuduk kitabı. Sırada film var en kısa sürede izlemek istiyoruz. Persepolis ise birkaç yıl önce filmini izleyerek haberdar olduğum kitaplardan. Uzun süre aradıktan sonra nihayet Kadıköy’de bulup hemen okudum. Kesinlikle tavsiye ederim.

Bu aralar evde kahve yapmaya başladık, sevdiğimiz kahvecilerden çekirdek kahve alıp deniyoruz. Çekirdekleri öğütmek, kahvenin demlenmesini beklemek ve sonra keyifle içmek her gün sabırsızlıkla beklediğimiz anlardan.

Ocak ayında sadece bir kez film izledik sinemada. La La Land, caz müziği başrole almış bir film. Biz keyif aldık ama sevmeyeni de çok sosyal medyada gördüğüm kadarıyla.

Süreyya Operası’nda Schubert’in eseri Winterreise’ı dinledik. Piyano ve solistler çok iyiydi. Uzun zamandır böyle dinlendirici ve sakin bir konser izlememiştim. Çok iyi geldi.

Bir de bol bol iş ilanlarına baktığım bir ay oldu ve evet hala işsizim.

Şimdilik haberler bunlar, bir sonraki yazının daha keyifli ve dolu olması dileğimle!